Özova Group

TARIM

HUBUBAT

Bitkisel üretimin en önemli kaynaklarının başında tarla bitkileri gelir. Çünkü insanların beslenme, giyinme, barınma ve tedavi gibi temel ihtiyaçlarını büyük ölçüde karşılayan en önemli ürünler tarla bitkileridir. Türkiye, coğrafik konumu nedeniyle, dünyada tarla tarımı yapmaya en uygun iklim ve toprak koşullarına sahip olan bir ülkedir. Bazı tropikal bitkiler dışında hemen her kültür bitkisinin yetişmesine uygun bir ekolojisi vardır. Çünkü üzerinde üç iklimin(Akdeniz, Avrupa-Sibirya ve İran-Turan) ve dört mevsimin (İlkbahar, Yaz, Sonbahar ve Kış) yaşandığı geniş ve verimli arazilere sahiptir. Göz kamaştırıcı bir biyo çeşitlilik sergilemektedir; örneğin üçte biri endemik olan 10 binden fazla bitki türü Anadolu toprakları üzerinde doğal olarak yetişmektedir. Birçok tarla bitkisinin genetik kökeni (orijini) ve yayılma alanı olan Anadolu bitki ıslahı içinde önemli bir gen merkezidir. Üstelik Anadolu dünyada tarımın doğduğu ve geliştiği en az 10bin yıllık köklü bir ziraat geleneğine ve kültürüne sahiptir.

Dünyada tahıl olarak en fazla buğday, çeltik ve mısır, Türkiye’de ise en fazla buğday, arpa ve mısır üretilir. Serin iklim tahılları olan buğday ve arpa için yapılan araştırmalar sonucu en uygun ekim zamanının Eylül-Kasım arası olduğu, sıcak iklim tahılı olan mısır içinse en uygun ekim zamanının Nisan-Haziran arası olduğu belirlenmiştir. Kışlık olarak güz mevsiminde ekilen buğday ve arpa kardeşlenme evrelerinde kış mevsimini geçirip, sapa kalkma, tomurcuklanma ve çiçeklenme evrelerini ilkbahar mevsiminde sürdürürler ve nihayet yaz mevsiminde olgunlaşarak hasat edilirler. Yazlık olarak ekilen mısır ana ürün olarak yetiştirilecekse ilkbahar mevsiminde ekilir ve yaz mevsiminde veya en geç güz mevsimi başında hasat edilir. Eğer ikinci ürün olarak yetiştirilecekse kendisinden önce yetiştirilen bitki hasat edilir edilmez yaz mevsimi başında ekilir ve güz mevsiminde hasat edilir.

TARIM

Pamuk

Tohum, sap, yaprak ve meyve gibi değişik bitki organları üzerinde oluşturdukları lifler nedeniyle yetiştirilen veya toplanan bitkilere “lif bitkileri” adı verilir. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de lif bitkisi olarak en fazla pamuk (%99.9) üretilir. Pamuk için yapılan araştırmalar sonucu en uygun ekim zamanının Nisan-Mayıs arası hasat zamanının da Eylül-Ekim arası olduğu belirlenmiştir. Pamuk bitkisi az fakat sık yağışlı bir ilkbahar, orta nemli bir yaz ve kurak ve güneşli uzun bir sonbahar ister. Hasat zamanında pamuk kozalarından toplanan pamuk kütlüleri (kütlü=lif+tohum) çırçır fabrikalarında çırçırlanarak tohumdan lifler ayrılır ve iplik üretilebilecek hammadde olan  pamuk lifi  haline gelir.  Çırçırlama işleminden sonra pamuk prese makinelerinde sıkıştırılarak 225-240 kg arası balyalar oluşturulur ve satışa hazır hale getirilir. Çırçırlama sırasında yan ürün olarak elde edilen çiğitte %16-20 arasında yağ bulunur. Çiğit, yağ fabrikalarında prese ve ekstraksiyona sokularak pamuk yağı ve küspesi çıkartılır.

TARIM

TARIMSAL UYGULAMALAR

Dünyanın birçok bölgesi tarla bitkileri üretimine son derece elverişli olmakla birlikte, tarla bitkileri tarımını kısıtlayan en önemli faktör su eksikliği veya nem yetersizliğidir. Türkiye’de tarım alanlarının yaklaşık %40’ı yarı kurak alanlardan meydana gelir ve bu alanların büyük çoğunluğu Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yer alır. Sulama, en basit anlatımla, bitki büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan suyun sulama suyu ile toprağa verilmesidir. Sulama yaparak toprak suyu tarla kapasitesine getirilir. Amaç; bitki büyüme ve gelişme dönemleri boyunca kök bölgesini sürekli nemli tutmaktır. Böylece bitki için hayati önemi olan su ve besin maddelerinin birlikte topraktan daha kolay alınması ve toprak üstü organlara taşınması sağlanır. Nemli tarım uygulamalarının yapıldığı bölgeler haricinde sulama çoğu zaman önemli bir tamamlayıcı veya bazen zorunlu bir gerekliliktir. Ancak çok su, çok verim demek değildir. Ekilen ürünün ihtiyacı olan suyu, uygun zamanda ve uygun miktarda toprağa vermek gerekir. Aksi halde toprak tuzluluğuna ve erozyona neden olunarak tarım toprağı elden çıkabilir.

Toprak verimliliğinin sürdürülmesi için gübrelerle gübreleme yapılması gerekir. Yapısında bir veya birden fazla bitki için gerekli besin maddeleri bulunduran ürünlere gübre, gübrelerin doğrudan bitkiye veya toprağa verilmesi işlemine ise gübreleme denir. Tarla bitkilerinin gübrelenmesinde; hangi bitkiye, hangi gübrenin, ne zaman, ne şekilde ve hangi dozda verilmesini bilmek gerekir. Genel olarak tarla bitkilerinde köklenmeyi teşvik eden, kurağa ve soğuğa dayanımını artıran fosforlu ve potaslı gübreler ekimle birlikte bir defada alt gübre olarak, büyümeyi hızlandıran ve verimi artıran azotlu gübreler ekimle birlikte alt gübre ve ekimden sonra üst gübre olarak iki veya üç defada, kompoze gübreler ise ekimle birlikte alt gübre olarak bir defada toprağa verilir.

Tahılların biçerdöver ile hasat edildikten sonra toprak yüzeyinde kalan dikili saplarına anız denir. Ülkemizde maalesef anızlar çoğu zaman yakılır. Oysa organik maddesi çok düşük ve erozyona çok açık olan tarla topraklarında anız yakılmamalı, bilakis sürülerek veya parçalanarak toprağa yeniden kazandırılmalıdır. Anızın yakılması ile topraktaki organik madde yakılarak yok edilmektedir. Topraklarımızda zaten %1 den daha az olduğu belirlenmiş olan organik madde, bitkisel bir artık olan anızın yakılması ile giderek yok edilmektedir. Organik madde miktarının azalması ve yok edilmesi toprakları daha verimsiz ve erozyona daha hassas duruma getirmektedir.